Yaygın anne baba tutumları

anne babaAşırı Sevgi, Aşırı Koruma
Anne baba, çocuğa gereğinden çok fazla sevgi, kontrol ve özen gösterir. Kendi yaşamlarını neredeyse hiçe sayarak her şeyi ona göre düzenler, Onun her istediğini yerine getirir, kendisi yapabildiği veya yapması gerektiği halde her şeyi onun için yapar; örneğin kendi yiyebildiği halde yemeğini yedirir. Yorulmasın, zarar görmesin, hasta olmasın diye pek çok şeyi hatta oyun oynamasını bile kısıtlar, onu sürekli gözetim altında tutar.

Çocuğun karşılaşacağı en ufak sorunda hemen müdahale eder, onun yerine konuşur. Özellikle annelerin sergilediği bu tutum, genellikle annenin duygusal yalnızlığına bağlanır. Bu tutumla yetişen çocuk, aşırı duygusal olur, kendi kendisini denetleyemez. Okula uyumu ve başarısı olumsuz etkilenir. Kendine güven ve yaşamsal becerileri kazanması zorlaşır, kendini bir şey yapamaz, bir işe yaramaz bir varlık olarak görür. Bir zorlukla karşılaştığında nasıl davranacağını bilemez, kendini savunamaz. Sorumluluk alamaz, toplum içinde kendi başına iş yapma cesaretini gösteremez. Yetişkin olunca da anne babasına ve çevresine bağımlı olur, onlardan ayrı kalamaz. Kendi ayakları üzerinde doğrulması uzun yıllar alır. Bu durumdaki bazı çocuklar da ailesine karşı olumsuz tepkiler geliştirip özgürlük aramak için elinden gelen her yolu dener. Ayrıca el üstünde tutulan, hasta olmasın diye aşırı korunan çocukların diğerlerine göre daha çok hasta oldukları gözlemlenmiştir.

Çocuğa aşırı sevgi ve ilgi göstermek, hastaya iyileşmesi için gereğinden fazla dozda ilaç vermek gibidir. Fazla ilacın hastaya zarar vereceği hatta daha da hasta yapabileceği bibi aşırı dozdaki sevgi ve koruma da çocuğun hayatında daha büyük sorumlara yol açar.

Yıllar önce aşı kampanyaları kapsamında televizyonda yayınlanan bir reklam bu durumu çok güzel özetliyordu. Zeki Alasya’nın canlandırdığı baba anlatıyordu: “Çocuklarım yorulmasın diye ödevlerini ben yaptım, arkadaşlarıyla ben kavga ettim, canları acımasın diye onların yerine ben aşı oldum. Şimdi kızamık oldular, hastanede yatıyorlar. Onları ziyarete gidiyorum.” Çocuğumuz zarar görmesin derken kendi elimizle onlara zarar verebiliriz. Dozumuz kıvamında olmalıdır.

Diğer Yazılar

Eğitim Koçluğu

Eğitim Koçluğu Nedir? Eğitim koçluğu öğrencilerin kendi potansiyellerini tanımasını sağlayıp, bu potansiyeli ortaya çıkaran koçluk modelidir. Eğitim koçunun temel amacı öğrencinin gelişmesine yardımcı olmaktır. Koçlar, öğrencilerin rehberidir. Öğrencilerin kendini tanıması, hedeflerDevamını Oku

Fizik özel ders

Maddeyi, hareket ve davranışlarını, onu oluşturan parçacıkları inceleyen bilim dalı olan Fizik;  önemli özel ders lerden biridir, Lisede veya Üniversite hazırlıkta fizik dersinde daha iyi olmak istiyorsanız doğru yerdesiniz.  SizeDevamını Oku

Bir yanıt yazın