Yükseköğretim Kurulundan (YÖK), başta eğitim fakülteleri olmak üzere istihdam sıkıntısı çekilen bazı programların kontenjanlarında tedrici azaltmaya gidilmesi ve eğitim fakültelerinin ikinci öğretim programlarının tamamen kapatılması konusunda mutabakat oluştuğu bildirildi.
YÖK’ten yapılan yazılı açıklamada, pedagojik formasyon programlarıyla ilgili bazı çalışmaların yapıldığının daha önce duyurulduğu hatırlatıldı.
Bu çerçevede Milli Eğitim Bakanlığı ile yapılan yazışmalar sonucunda öğretmen ihtiyaç analizlerinin de YÖK’e ulaştığı bildirilen açıklamada, “Konu alanı uzmanlarıyla yapılan çalışmalar sonucu, başta eğitim fakülteleri olmak üzere istihdam sıkıntısı çekilen bazı programların kontenjanlarında tedrici olarak bir azaltmaya gidilmesi ve eğitim fakültelerinin ikinci öğretim programlarının da tamamen kapatılması konusunda bir mutabakat oluşmuştur” bilgisi paylaşıldı.
Bu bağlamda, MEB’in hazırladığı Öğretmen Strateji Belgesi üzerindeki çalışmaların devam ettiği aktarılan açıklamada, MEB’in öğretmen ataması yaptığı pek çok alanda ihtiyacın çok üstünde öğretmen adayının atanma talebinde bulunduğunun da bilindiği belirtildi.
Kurulun, yükseköğretim planlama görevinden hareketle gelecek ile ilgili popülist yaklaşımlardan uzak rasyonel planlamalar yapmayı şiar edindiği kaydedilen açıklamada, öğretmenlerin de üstün mesleki niteliklere ve donanıma sahip yetiştirilmesinin önemine dikkat çekildi.
-Uzun süreli gözlem ve uygulamalar
Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde, lise öğretmenlerinin giderek artan oranda lisansüstü eğitim programları yoluyla yetiştirilmeye başlandığı tespitine yer verilen açıklamada, yeni eğilimlerde, okullarda yapılan uzun süreli gözlem ve uygulamaların da en az teorik eğitimler kadar önem kazandığı ifade edildi.
Geniş bir aday öğretmen havuzu içinden seçim yapma imkanının bütünüyle ortadan kaldırılmaması gerektiği belirtilen açıklamada şu değerlendirmelerde bulunuldu:
“Ülkenin geleceğinin teminatı olan çocukları ve gençleri yetiştirecek öğretmen adaylarının niteliği, mesleğe bağlılık ve yatkınlığı, mesleki yeterlilik ve yetkinliklere sahip olmaları gibi hususlar göz önünde bulundurulması gerekirken diğer yandan isteyen hemen herkese pedagojik formasyon belgesi vermek suretiyle gençlerimizi gereksiz bir beklenti içine sokmak da doğru bir yaklaşım değildir. Önümüzdeki dönemde daha nitelikli öğretmen adayları yetiştirmek için öğretmen yetiştirme programlarıyla ilgili bazı güncellemelerin yapılması düşünülmektedir.
Ancak Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulunun 20 Şubat 2014 tarih ve 9 sayılı kararında ve söz konusu kararda güncellemenin yapıldığı Ağustos 2014 Tebliğler Dergisi’nde yer alan ve öğretmenliğe kaynaklık eden yükseköğretim programlarından mezun olanlar için açılan Pedagojik Formasyon Eğitimi Sertifika Programları’nın sürdürülmesi konusunda da yoğun talepler gelmektedir. Kurulumuz, bu konudaki nicelik yani kemiyet ile nitelik yani keyfiyet ikileminde tercihini ‘kalite ve nitelikten’ yana yapmaktadır. Bu nedenlere bağlı olarak halen yürütülmekte olan Pedagojik Formasyon Programlarının lisansüstü düzeyde uygulanması konusunda Öğretmen Yetiştirme Çalışma Grubumuzca çalışmalar yapılmaktadır.”
Bu konudaki çalışmalarda Öğretmen Strateji Belgesi’nin de YÖK’e yol gösterici olacağı ifade edilen açıklamada şunlar kaydedildi:
“Söz konusu çalışmalar sonuçlanıncaya kadar bu programların istihdam odaklı olarak daha sınırlı bir kontenjanla uygulanmasına karar verilmiştir. Bu dönem, pedagojik formasyon programı açma yeterliliğine sahip üniversitelere tahsis edilen toplam kontenjan 15 bin olarak belirlenmiş olup söz konusu kontenjanın alanlara göre dağılımı, talep ve istihdam dengesi de gözetilerek üniversitelerin ilgili kurulları tarafından yapılacaktır.”
YÖK, bu yıl eğitim fakültelerinin kontenjanlarını yüzde 10 oranında azaltmıştı.
AA