Belli bir ücret karşılığı çalışan her insan öncelikli olarak asgari geçimini sağlamak onun ötesindede belirli bir refah seviyesine ulaşmak istemektedir, stresin verim üzerindeki etkisi az stres az verim, çok stres az verim, orta seviyeli stres daha çok verim olduğu bilinmektedir. 19. Yüzyıl liberalizmi ve canavar kapitalizmi insanları senelerce erkek kadın çoluk çocuk demeden çalıştırıp asgari sosyal haklardan bile mahrum ederken çalışanlara yönelik ilk haklar Almanya da işçilere verilen haklardır. Bu haklar genişleyerek bu gün ki sosyoekonomik haklara temel oluşturmuştur. Buna rağmen bu haklarında ötesinde sofokles’le başlayıp Locke ile tam bir formuna kavuşan doğal haklar pozitif hukukta tam manasıyla yerini bulamamıştır. Ancak insan hakları evrensel bildirgesinde olan haklar pozitif hukuku öncelemekte fakat çalışanlar bunlardan çokta haberdar olamamaktadır. Bazen doğal haklarının çiğnenmesi bazen iş yerindeki çalışma ortamı ve bazen çalışanın kendi beklentileri başka alternatif olmadığı için çalışmak zorunda olan işçiyi duygusal açıdan sıkıntıya sokmakta ve bununla beraber psikolojik rahatsızlıklar baş göstermektedir. Çoğu psikolojik rahatsızlık beyindeki nöronlar arası iletişimden kaynaklandığı için ameliyatlık bir durum değildir ve bugünden yarına tedavisi bulunmamaktadır. Bu rahatsızlıklar ya ilaçlarla baskılanır ya da terapilerle yok edilmeye çalışılır. Ancak psikolojik rahatsızlıklar geçse bile aslında kronikleşen rahatsızlıklardır. Çalışan bulunduğu işyerinde ayrılıp yeni girdiği başka bir işte önceki çalıştığı ortamda yaşadığına benzer durumlar yaşarsa rahatsızlık yeniden ortaya çıkmakta kişide de sanki bu durumdan hiç kurtulamayacakmış duygu durumu oluşturmaktadır. Her çalışanın maddi olarak iyi bir imkana sahip olmadığı için bulunduğu işi terk edememesi de psikolojik rahatsızlıkları arttıran bir durumdur. Bu yazı çözüm üretmek için değil durum tespiti için yapıldığından dolayı durumun özeti şu şekildedir. Çalışma yaşına gelmiş yada çalışmak zorunda olan insanların çoğunluğu kendi işinin sahibi değildir. Bundan dolayı çalışanlar işveren, iş arkadaşları yada iş ortamından kaynaklanan durumlardan dolayı herkes de aynı olmamakla beraber belirli düzeyde stres yaşamaktadır. Her çalışanın aynı olaya verdikleri tepki aynı olmadığından aynı olay birinde çok diğerinde az etkide bırakabilir ancak her durumda insanların çoğunluğunun iş ortamında belirli düzeyde sıkıntılar yaşamakta sıkıntının büyüklüğüne göre de psikolojik rahatsızlığın şekli değişmektedir. Başta dediğimiz gibi stresi dozajının çok olması da çalışanın verimini olumsuz etkilemekte .çalışanın sağlığını etkileyen bu durum iş yerinin de iş verimliliğine olumsuz yansımaktadır.
Eğitim Koçluğu
Eğitim Koçluğu Nedir? Eğitim koçluğu öğrencilerin kendi potansiyellerini tanımasını sağlayıp, bu potansiyeli ortaya çıkaran koçluk modelidir. Eğitim koçunun temel amacı öğrencinin gelişmesine yardımcı olmaktır. Koçlar, öğrencilerin rehberidir. Öğrencilerin kendini tanıması, hedeflerDevamını Oku