Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, TEOG sınavına ilişkin, “Tercih durumu geçen sene tek listeydi bunu ikiye çıkarıyoruz. 15 olan tercih hakkını da 25’e çıkarıyoruz. Ama bunları yine de ilgili kamuoyunun görüşüne açıyoruz ki, bizim görmediğimiz bir şey varsa bizi uyarsınlar. Bir takvimimiz var ama öncelikle geri dönüşleri almak istiyoruz. Ondan sonra da takvimimizi açıklayacağız. Olabildiğince erken bunları tamamlamayı öngörüyoruz” dedi.
Özel okullarda
okuyan öğrencilere teşvik konusunda yönetmelikler üzerinde çalıştıklarını ifade eden Milli eğitim Bakanı Nabi Avcı, “Çok yakında bunu da sonuçlanır diye umut ediyorum. İnşallah önümüzdeki ders yıllarında halen özel okul öğrencisi olan öğrencilerimizde bu teşviklerden yararlanabilecekler. Okullara gönderdiğimiz yazı da dedik ki her okul hangi kriterlerde öğrenci alacağını kendi yönetmeliklerinde açık bir biçimde belirtsin. Bizim Milli Eğitim Bakanlığı yönetim kuruluna göndersin bizde bizim açımızdan bu değerlendirmeleri olumlu bulduğumuz takdirde bizde bunları onaylayalım ve her okul kendi yönetmeliğiyle öğrenci alabilsin. Onaylananlar da var tabi. Onaylanmayanlar da var. Onaylanmayanlara niye onaylanmadığını söylüyoruz. Şurasını şöyle yaparsanız daha doğru olur. Bizim genel ilkelerimizle çelişmemesi lazım. Tabi hepsini aynı hizada ve aynı kuralda tutmak mümkün olmayabilir ama yine de her şeye rağmen özel okullarımızın da bir ortak çevre içerisinde hareket etmesini sağlayacak bir düzenlemeye çalışıyoruz” dedi.
SIKINTIYA SOKMAYACAK ŞEKİLDE HAZIRLAYACAĞIZ
Geçmiş yıllarda yapılan sınavlara göre düzenlemeler yaptıklarını ifade eden Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, yeni yıl için belirledikleri bir takvim olduğunu ancak öğrenciler, öğretmenler ve velilerden gelecek tepkiye göre hareket edeceklerini belirtti. Bakan Avcı, “Geçtiğimiz yıl yaptığımız uygulamadan çıkardığımız geri dönüşlere bakarak bazı düzenlemeler yapıyoruz. Özel okulların hangi kurallarla öğrenci alacaklarını yönetmeliklerinde belirlemesiyle bir kısmının zaten baştan devlet okullarımıza tercih yapması gerekmeyecek. Dolayısıyla onları ilave bir kayıt alma,
kayıt değiştirme külfetinden kurtarmak için, bir de her öğrencimizin istediği türden bir okula ve en yakın okula yerleştirilmesine dair tedbirler var. Bununla ilgili yaptığımız çalışmaları internet sitemizden yayınlıyoruz. Oradan gelecek, öğrencilerden, öğretmenlerden, uzmanlardan, eğitimcilerden gelecek tepkiler, cevaplar, öneriler, tepkiler ışığında düzenlemelere son şeklini vereceğiz.
TERCİH DURUMU TEK LİSTEYDİ, İKİYE ÇIKIYOR
Tercih durumu geçen sene tek listeydi bunu ikiye çıkarıyoruz. 15 olan tercih hakkını da 25’e çıkarıyoruz. Ama bunları yine de ilgili kamuoyunun görüşüne açıyoruz ki, bizim görmediğimiz bir şey varsa bizi uyarsınlar. Bir takvimimiz var ama öncelikle geri dönüşleri almak istiyoruz. Ondan sonra da takvimimizi açıklayacağız. Olabildiğince erken bunları tamamlamayı öngörüyoruz. Zaten yaptığımız düzenlemelerin büyük bir bölümü de geçen yıl okullar açıldıktan sonra öğrencilerin nakil sıkıntılarını ön plana alarak takvimi öğrencilerimizi, velilerimizi, okul yöneticilerimizi sıkıntıya sokmayacak şekilde öğrencilerimizin yerleşebileceği bir takvim yapmak istiyoruz” şeklinde konuştu.
11’inci sınıfların sorunlarına değinen Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Eski mezunlarımızı da işin içine çekerek düzenlemelerimizi yapıyoruz. Onun dışında uzaktan öğrenme yöntemiyle, ölçme değerlendirme genel müdürlüğümüzün hazırladığı örnek sınavlarla da bunları pekiştireceğiz.”
“BÜTÜN SORULARI CEVAPLAYANLAR SINAVIN BİRİNCİLERİ OLMUYOR
Herhangi bir değişik sınav uygulamadıklarını hatırlatan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, sınıflarda yüzeysel anlatılan konuların artık TEOG sınavı nedeniyle geçiştirilmediğini ifade etti. Bakan Nabi Avcı, “Öncelikle bu yapılan sınavları Temel Eğitimden Orta Öğretime Geçiş (TEOG) olsun farklı bir sınav yapmıyoruz. Bunlar hepimizin de bildiği gibi orta okulda, lise de girdiğimiz yazılı sınavların denetimli halde yapılmış olması durumudur. Bu sınavlar zaten yapılıyordu. Zaten yapılacaktı. Her okulda, her sınıfta bu sınavlar yapılıyor. Biz sadece belli sınıflardaki öğrencilerimizin yazılı sınavlarını merkezden gönderdiğimiz sorularla ve ortak bir sınav düzeni içerisinde cevapları da merkezde değerlendirilecek şekle soktuk. Dolayısıyla yeni bir sınav icat etmedik. Seviye Belirleme Sınavı’nı (SBS) kaldırdık. SBS’ye yerine onunla eş değer bir sınav koymadık. Sadece var olan, zaten yapılan ve zaten yapılacak olan yazılı sınavlar yerine birer tanesini o 6 dersten merkezden kontrollü olarak yapıyoruz.
BU BİR YARIŞ DEĞİL
Dolayısıyla buradaki sonuçları çocuklar arasında sadece bu sınava dayalı bir Yarışma gibi algılayıp sonra da bunları sıraya dizip bütün soruları cevaplayanlar sınavın birincileri oldu gibi bir algı yanlış. Evet tam yapan öğrenciler var. Veliler ve öğretmenler bundan kendilerine pay çıkarıyorlar ama bu bir yarış değil. Birincileri, ikincileri, üçüncüleri olan bir sınav değil. Çocuklarımızın yazılı sınavlarından aldıkları sonuçlar. Bazıları bu yazılı sınavlarda çok başarılı oldu. Bazıları daha az başarılı oldu. Bu sistem öğrencileri, öğretmenleri okul merkezli bir araya getirmeye dayalı, dolayısıyla müfredatı uygulaya yönelik ciddi bir başarı sağladık geçmiş yıllara göre. Sınıflarda yüzeysel geçilen konular artık bu sınavlar nedeniyle bütün öğretmenler kendisine verilen planı uygulamak konusunda daha gayretliler. Hem öğrenciler, hem öğretmenler, hem de veliler çok memnun” ifadelerini kullandı.